24 Ekim, 2008
17 Ekim, 2008
13 Ekim, 2008
09 Ekim, 2008
Mersin (Murt) Güney ve Batı Anadolu dağlarında yetişen, yaprakları yaz kış yeşil kalan, gıda ve parfüm sanayisinde ham madde olarak kullanılan, halk arasında meyvesi Murt adıyla bilinen, esansı çıkarılan, beyaz çiçekli, güzel kokulu bir ağaç. Bazı yörelerde yapraklarının sürekli yeşil kalmasından dolayı dalları kesilerek kabirlik ziyaretlerinde kabir üzerine konulmaktadır. Mersin (Murt) meyvesi nohut tanesi büyüklüğünde ve yumuşak olup, çekirdeği (Tohumları) çok küçüktür. Olgunlaşmadan yenilirse ağızda kekremsi bir burukluk oluşturur. Olgunlaşan Mersin meyvesi hafif kahverengi ve siyaha (morumsu) andırır. Özellikle Akdeniz Bölgesi ve yakın bölgelerde çok tüketilir. Yılın Ekim, Kasım aylarında pazarlarda satılır. Halk arasında, hazımsızlığa iyi geldiği söylense de tohumlarının çok küçük olması nedeniyle Mide ve Ülser rahatsızlığı bulunanların bu meyvenin tüketiminde dikkatli olmaları tavsiye edilir.
Fotoğraf, yegenler07
Mersin bitkisi ile ilgili daha geniş bilgi doğruluğu kanıtlanmış şifalı bitkiler kitaplarından öğrenilebilir.
Olgunlaşmamış "Murt"Mersin
Bu halde yense de acı ve kekremsidir.
Mevsim sonu son kelebekler, Yer Elması
çicekleri üzerinde son sortilerini yapmaktalar.
Son Sorti
Son sortisini tamamlamış ve bu dünyaya veda etmek üzere,
"Hayvanlarda Allah (cc) olan zikir sona erince ölüm, İnsanların rızkı bitince vefat meydana gelir".
yegenler 07
09.10.2008
06 Ekim, 2008
03 Ekim, 2008
26 Eylül, 2008

Efendimiz Aleyhisselam buyurdular:
"Allah size, şu durduğum yerde,şu anda,şu ayda ve şu yılda CUMA Namazını üzerinize farz kılmıştır.Hükümdarı, adil olsun, zalim olsun,o memlekette her kim onu özürsüz terk ederse,Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin.İşi de bereketli olmasın Dikkat edin ! Cumayı terk edenin kıldığı namazı namaz, haccı da hac olmaz iyiliği de iyilik olmaz.sadakası da kabul edilmez".
Ebu Said el-Hudri (r.a.)'dan ( Tebarani " Evsat")
23 Eylül, 2008
19 Eylül, 2008
Baha Veled Buyurmuşlar:
“Benim Hüdavendigarım ulu bir nesildendir ve asil bir padişahtır. Onun velayeti de asaletinden geliyor; çünkü onun büyük annesi Şemsü’l Eimme-i Serahsi’nin kızıdır. Şems’ül Eimme’nin Şerif olduğunu söylerler. Anne cihetinden de nesebi mü’minlerin emiri Ali-i Murteza'ya ulaşır.benim annem Belh hükümdarı Hazrizmşah’ın kızıdır. Ahmet Hatibi’nin annesi de Belh hükümdarının kızıdır.
Kaynakça:Ariflerin menkıbeleri.I/78-79
Bir Menkıbe:
Bir gün,(Hz.Mevlananın) dergahının mutfağında yemek pişirmek için odun kalmamıştır.Dergahının aşçısı olan Ateşbaz Veli, durumu Hz. Mevlana’ya bildirince,Hz.Mevlana latife yollu,”Odun kalmadıysa ayaklarını kazanın atına sok da yemeği onunla pişir”der. Ateşbaz için şaka da olsa emir emirdir. Mutfağa gider, ayaklarını kazanın altına sokar ve parmak uçlarından çıkan ateşle yemeği pişirir. Büyükler arasında açık keramet göstermek hoş karşılanmadığından Mevlana, bu duruma vakıf olunca hoşnutsuzluğunu “hay ateşbaz hay”diyerek ortaya koyar.
Konya Alimleri ve Velileri.Yazarı;Av.M.Ali UZ.,mayıs 1993Alagöz İletişim.
13 Eylül, 2008
Karamanlı, Gedikyap Mevkii ve Çevizlik...
27.03.2008 tarihi itibariyle Kavaklı Bendi,Mercenin Taşı,İncirli Tepe.
30.07.2008 tarihi itibariyle Kavaklı Bendi,Mercenin Taşı,İncirli tepe
27.03.2008 itibariyle Gedikyap deresi...
30.07.2008 itibariyle Gedikyap deresi..
27.03.2008 tarihindeki su seviyesi Kavaklı Değirmen bendinin bulunduğu taşa yansımış.
04 Eylül, 2008
"İLLA BABA" Türbesinin içinden bir görüntü.
Yaz mevsiminin kurak geçmesi bu köyü de etkilemiş.
Yorum sizlere ait.Saygılarımla.yegenler07